5 Mart 2025 20:57

Özgür Özel’in Brüksel temasları sürüyor

Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar Grubu Toplantısı'na katılan Özgür Özel, AB ile ilişkide 'sığınmacılar sorununa indirgeyen yaklaşım' yerine, 'demokrasi kültürünün inşası'na vurgu yaptı.

Özgür Özel’in Brüksel temasları sürüyor

Fotoğraf: DHA

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Belçika’nın başkenti Brüksel’de Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar Grubu Toplantısı’na katıldı. Özel, burada yaptığı konuşmada, “İlişkileri tek ve öncelikli konu görülen sığınmacılar sorununa indirgeyen yaklaşım” dan vazgeçilmesi gerektiğini söyleyerek, “AB ile Türkiye arasındaki ilişki, bir an evvel ilke, norm ve değerler temelli bir zemine dönmeli ve iki taraf karşılıklı olarak, demokratik ideallerin ve demokrasi kültürünün inşası için el ele vermelidir” dedi.

Toplantıda katılımcılara hitap eden Özel konuşmasında, partisinin Avrupa Birliği ile ilişkilerinin Avrupa Birliği’ne üyelik konusundaki toplumsal talebi istikrarlı olarak artırdığını ifade eden Özel, “Özellikle genç kesim arasında Avrupa Birliği’ne üyelik talebi yüzde 72 noktasındadır. Ancak o Avrupa Birliği, Türkiye’yle ilişkisini göçmen pazarlıklarına hapseden, Türkiye’yi sınırın ötesindeki bir göçmen deposu olarak gören bir Avrupa Birliği olmamalıdır. Türkiye, savaşlar ve iklim krizleriyle doğudan gerçekleşecek büyük göç baskınını kendi topraklarında tutan, karşılığında batıdan ekonomik yardım ve siyasal destek alacak bir ülke olarak görülmemelidir” dedi.

Özgür Özel Brüksel'de toplantıda konuşuyor

Fotoğraf: DHA

‘Çok boyutlu ilişki karşılıklı istikrar ve demokrasi arar’

Türkiye-AB ilişkilerinin çok boyutlu olduğunu belirten Özel, “Çok boyutlu ilişki elbette karşılıklı istikrar ve demokrasi arar. Bu ilişkinin içinde, insani temaslar ve bağlar, ticaret, yatırım, turizm, eğitim, bölgesel güvenlik ve stratejik konular bulunur. Tüm bunlarla birlikte son dönemde dünyanın içinde bulunduğu şartlar, Avrupa Birliği ile Türkiye’nin kuracağı ilişkinin savunma iş birliği ayağını da her zamankinden önemli bir zemine oturtmuştur. Son dönemde dünya siyasetinin yaşattığı sınamalar, bize savunma odaklı bakmaya zorluyorsa da beş yıl önce pandeminin kırdığı tedarik zinciri, AB-Türkiye ilişkilerine bir başka önem atfediyor” dedi.

“İlişkileri tek ve öncelikli konu görülen sığınmacılar sorununa indirgeyen yaklaşım, daha da gecikmeden terkedilmelidir” diyen Özel, “Biz parti olarak demokrasinin istikrara, insan haklarının güvenlik kaygılarına alternatif görülmesini doğru bulmuyoruz. Bunu birbirini tamamlayıcı bir bütünün parçaları olarak görüyor, biri yoksa diğeri de var olamaz diyoruz. Hatırlamalıyız ki demokratik değerlere, ilke ve normlara bağlı aktörler müzakere eder, pragmatizmi benimseyen aktörler ise pazarlık eder. Unutmamak gerekir ki kolay yoldan elde edilmiş pazarlıkçı kazançlar, kolay bir şekilde kaybedilebilir. AB ile Türkiye arasındaki ilişki, bir an evvel ilke, norm ve değerler temelli bir zemine dönmeli ve iki taraf karşılıklı olarak, demokratik ideallerin ve demokrasi kültürünün inşası için el ele vermelidir” diye konuştu.

“Demokrasi kültürü korunmalı”

“Demokrasi kültürü” ifadesini vurgulayan Özel, “Yasa çıkarmak, parmak hesabına bağlı bir iştir. Örneğin benim ülkemde, 301 oyla yasa çıkarılabilmekte, 360 oyla anayasa referandumuna gidilebilmekte, 400 oyla anayasa değişikliği referandumsuz yapılabilmektedir. Avrupa Parlamentosu’nda da yasa çıkarmak için gereken sayılar bellidir. Belirttiğim gibi, demokrasi kültürü onay butonuna basan parmakların çok ötesine geçen, ancak topyekûn dayanışmayla 'inşa edilebilecek' bir şeydir. Yasalar, hukukilik, hukuk devleti; kurumsallaşmış denetim mekanizmalarına muhtaçtır. Ancak o mekanizmaların da ötesinde, hukuku ayakta tutacak olan temel unsur, ‘demokrasi kültürü’dür. Demokrasiyi, ‘hakiki temsiliyet’ iddiası ile aşındıranlar; hukuk devletini de ‘yasa’ya atıfla aşındırmaktadır” diye konuştu.

Ukrayna’dan Gazze’ye, Suriye’den Trump yönetimine değin konuşan Özel, “Yaşadığımız belirsizlikler çağında, küresel dengelerin yeniden kurulduğu bir anda Türkiye’nin stratejik öneminin arttığının farkındayız. Türkiye, önemli bir jeopolitik bir konumdadır. Bu belirsizlik ve küresel jeopolitik gerginlik ortamında Türkiye’nin demokratik, güvenilir ve öngörülebilir, çevreye saygılı, istikrarlı, kurumları güçlü bir ülke olması ve bu ülkenin Avrupa’nın ayrılmaz bir parçası olması hem bizlerin hem de Avrupa’nın yararınadır” dedi.

Özel son olarak şunları kaydetti:

“Türkiye’de partimize ve partimizin ve diğer muhalefet partilerinin belediyeleri üzerinden Türkiye’nin yerel demokrasisi üzerine kurulan baskıları ve iktidar güdümlü yargı tacizlerini her biriniz yakından takip ediyorsunuz. Biz bu sürece edilgen bir direniş yerine meydan okuyan bir ayağa kalkma ve itirazla başkaldırıyoruz. İstanbul’un belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Mart 2025 tarihinde 1 milyon 700 bin üyemizin doğrudan sandık başına gideceği bir önseçim süreciyle Cumhurbaşkanı adaylığı unvanını resmen kazanacaktır. Bu önseçim sürecinin tamamlanmasıyla birlikte, yapılacak ilk genel seçimlerde yarışacak isimlerin belirginleştiği ve seçimlere ilişkin tek belirsizliğin seçim tarihi olduğunun inanç ve kararlılığı içerisindeyiz. Partim, demokratik, barışçıl, laik, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygılı bir Türkiye arzuluyor. Biz böyle bir Türkiye’nin hayalini kuruyor, böyle bir Türkiye için mücadele ediyoruz. Avrupalı siyasetçiler, nasıl bir Avrupa hayal ediyorlar? Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkinin, bu sorudan bağımsız olarak düşünülmeyeceği kanaatindeyim.” (DHA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et